Ormanlar Gerçekten de Gezegenimizin Akciğerleri midir? Ormanların İnsanlık İçin Önemi Nedir?

Biz Atatürk Gençleriyiz
3 min readJul 8, 2023

--

Amazon ormanlarının “dünyanın akciğerleri” olduğunu pek çok kaynaktan duymuşsunuzdur. Aslında bu yanlış olduğu gibi hatalı da bir kullanım. Çünkü akciğerler oksijen üretmezler, aksine akciğerlerin görevi oksijeni dolaşıma katıp karbondioksiti dışarı vermektir. Bu sebeple eğer ormanların dünyadaki oksijen seviyesine katkısı vurgulanmak isteniyorsa ormanlar bitkilerde suyun fotolizinin gerçekleştiği grana yapısına benzetilebilir. Ancak bu da kısmen hatalı bir benzetme olacaktır çünkü ne ormanların ne de herhangi bir fotosentetik canlı topluluğunun atmosferdeki oksijene insanları etkileyebilecek kadar bir katkısı yoktur.

Üretilen Oksijeninin Canlılar Arasındaki Dağılımı

Karasal Bitkiler(Mavi) Denizel Bitkiler(Kırmızı) Fitoplanktonlar(Yeşil)

Yukarıdaki grafikten de görebileceğiniz üzere dünyadaki bütün karasal bitkiler üretilen oksijenin sadece %20'sinden sorumludur. Okyanusta yaşayan fitoplanktonlar ve denizel bitkiler ise %80'lik bir paya sahiptir.

Öyleyse karbondioksit kirliliğini önlemek için dev plankton havuzları mı yapmalıyız her yere? Bu soruyu cevaplamak için bir felaket senaryosu hayal edelim. Sadece Amazon ormanlarını değil dünyadaki bütün ormanları, her bir çimeni, bütün yosunları, bütün çiçekleri, bütün arıları, bütün kuşları, bakterileri, zürafaları, balinaları, karıncaları, fitoplanktonları, mantarları… yeryüzünde yaşayan insan hariç bütün canlıları yok edelim. Dünyadaki oksijen seviyesi bundan nasıl etkilenirdi?

Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden jeolog Shanan Peters bu soruyu merak etti ve bu felaket senaryosunu simüle etti. Elde ettiği sonuçlara göre atmosferdeki oksijen seviyesi %20.9'dan %20.4'e düşmekteydi. Sadece %0.5'lik bir düşüş. Memeliler sınıfının dünyada yaklaşık 200 milyon yıldır var olduğu düşünülürse atalarımız çok daha farklı oksjien seviyelerinde bile nesillerini devam ettirebilmişlerdir.

https://www.researchgate.net/figure/Atmospheric-oxygen-during-evolution-Oxygen-levels-began-to-increase-around-25-billion_fig1_221723512

Hemen hemen hiçbir değişiklik olmazdı. İnsanlar yiyecek bulmakta zorlanırlardı ancak nefes almak konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamazlardı.

-Shanan Peters

Bunun sebebine gelirsek oksijenin elektronegatifliği en yüksek elementlerden biri olduğu dolayısıyla her şeyle etkileşime girmek istediği ve aynı zamanda oksijenin üretildiği kadar kullanıldığını da unutmamak gerek. Canlılar tarafından besin sentezinde atık olarak atmosfere verilen oksijenin neredeyse %100'ü yine canlılar tarafından besin yıkımında yani besinin içerisindeki enerjiyi çıkarmak için kullanıyor. Bu sebeple amazon ormanlarının veya herhangi bir komünitenin doğaya oksijen katkısını sıfır olarak düşünebiliriz.

O Halde Ormanların Bizim İçin Önemi Ne?

Biz homo sapiensler maalesef kendimizi diğer canlılardan ayrı ve üstün görüyoruz. Bu sebeple insan popülasyonun vahşi yaşamdan farklı ve bağımsız olduğu gibi bir yanılgıya kapılıyoruz. Bu düşüncenin ne kadar hatalı olduğunu önümüzdeki birkaç yüzyıl içerisinde acı bir şekilde deneyimleyeceğiz. Bazı bilim insanları, insanların dünyayı 6. kitlesel yok oluşa sürüklediğini öne sürüyor. Günümüzde insan sebebiyle 1 milyon türün nesli tükünme tehlikesinde. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki doğa bizden çok daha zalim tehlikeleri atlattı. 13–14 şiddetindeki depremler, ortalama 250°C sıcaklığa sahip bir atmosfer, kilometrelerce büyüklükte meteorlar… Her biri canlılığı yok etme seviyesine getirse de canlılık her zaman bir yolunu buldu ve bu ekstrem koşullar altında bile adaptasyon yeteneği yüksek türler neslini devam ettirebildi.

Peki ya biz? Maalesef bizim gibi kırılgan bir tür böylesine bir yok oluşun altından kalkamaz. Doğaya zarar verdiğimizi, ormanları tahrip ettiğimizi düşünüyoruz ancak doğanın milyarlarca yıllık kudretinin yanında bir hiç olduğumuzun ve sadece kendimize zarar verdiğimizin farkına varmamız gerek. Neslimizi devam ettirmek istiyorsak her habitata iyi bakmalı ve ekolojik dengeye zarar vermemeliyiz. Sırf kendimiz yok olacağız diye geride hiçbir şey yaşamayacak sanıyoruz. Kendi kendimizi yok ediyoruz ve asla özlenmeyeceğiz.

Yazar: Birhan Birtane

Kaynakça ve İleri Okuma:

https://www.researchgate.net/figure/Atmospheric-oxygen-during-evolution-Oxygen-levels-began-to-increase-around-25-billion_fig1_221723512

--

--

Biz Atatürk Gençleriyiz

Bilim, mükemmel değil sadece elimizdekinin en iyisidir. Bilimin şüpheciliğini terk etmek, karanlık bir çağa giden yoldur -Carl Sagan